Fizik bilimine göre “bir cismin dengede olması için iki şart vardır. Birincisi, cismin üzerine uygulanan net kuvvetin sıfır olması (kuvvetin vektörel bir büyüklük olduğunu hatırlamamız lazım). İkincisi, cismin üzerine uygulanan net torkun sıfır olmasıdır. Eğer net kuvvet ya da net tork sıfır değilse, bir cisim dengede olamaz. Denge formülleri şöyledir:
Fnet = 0 ise cisim öteleme hareketi yapamaz.
τnet = 0 ise cisim dönme hareketi yapamaz.
Aynı ağırlıktaki iki cismin terazinin iki kefesinde konumlandıkları yer dengenin sağlanmasında önemlidir. Şekil 1’de bu denge hali Şekil 2’de de aynı ağırlıktaki cisimlerin terazideki bulundukları konumlarının dengeyi bozma hali görülmektedir. Bu durum denge halinin korunması içi ağırlıkların eşit olması kadar bulundukları yerin önemini de göstermektedir.
Şekil 1 Denge hali
Şekil 2 Dengesizlik hali
Hassas bir terazinin iki kefesine eşit ağırlıktaki iki dağ konulmuş olsa bunlardan birinin tarafına ilave edilecek bir tek ceviz dengeyi bozacaktır. Bu nedenle adaletli paylaşım toplumsal denge ve huzurun temel prensibidir.
Kâinattaki muhteşem dengeyi gösteren mizan ve nizamın varlığı adaletin ispat kaynağıdır. Kâinatın her bir unsuru adil bir denge ile olduğu yerde durmaktadır. Yıldızlar, güneşler ve galaksiler adaleti gösteren muhteşem bir mizan, nizamın eseridir.
Fibonacci sayıları ve denge:
“Pisa'lı Leonardo'nun hayatı hakkında çok az şey bilinmesine rağmen, eserleri dünya üzerinde silinmez bir etki bıraktı. En iyi bilinen keşfi olan ve adını taşıyan sayı dizisi - yaşamı boyunca ona hiçbir tanınırlık getirmedi ve gerçekten de yüzlerce yıl sonrasına kadar ilgi çeken bir konu haline gelmedi. Bu benzersiz ve büyüleyici sayı dizisi, her türlü ilgi çekici özelliğe sahiptir. Sayılara çeşitli matematiksel prosedürler uygulanarak keşfedilebilir. Fibonacci sayıları yaşadığımız dünyanın her yerinde mevcuttur. Kâinattaki varlıklar sadece şans eseri evrimleşemezdi, ancak yaratıcının eseridir. Bu sayılar inanılmaz düzen ve matematikselliği vurgulamaktadır. İçinde yaşadığımız dünyanın karmaşıklığı içindeki böylesine dengeli tasarımlardan oluşan desenler bir Yaratıcı'ya işaret eder.” Fibonacca dizisinden altın orana intikal ettiğimizde kâinattaki nesnelerin muhteşem dengesini gösteren tasarım, dengeyi ortaya koyan muhteşem bir nizam ve intizamın göstergesidir.
Fibonacca dizisinin çiçeklerdeki yansıması şu şekilde görülmektedir.
Şekil 3 Çiçeklerde Fibonacca dizisi
Dizinin ardışık terimleri arasındaki oranlara bakıldığında ise bu oranların 1,618 sayısına yaklaştığı görülür. Aynı sayı herhangi bir A-B doğru parçası üzerindeki bir C noktası için, tüm parçanın büyük parçaya oranı ile büyük parçanın küçük parçaya oranının birbirine eşitlenmesiyle bulunur. Bu sayıya “altın oran” denir ve “Φ” (Fi) sembolü ile gösterilir.
Şekil 4 Altın oran: Altın dikdörtgen içindeki altın sarmal
Altın oran Mona Lisa tablosunda net bir şekilde görülmektedir.
Şekil 5 Mona Lisa tablosunda altın oran
Şekil 6 Salyangoz kabuğunda altın oran
Sonuç ve Değerlendirme
Dikkatle bakıldığı zaman kâinatın her bir parçasında görülen hassas mizan ve nizamdan oluşan denge insanların birlikte yaşadığı toplumsal hayatın da temelini ve esasını oluşturmaktadır. İnsanın kalp ve ruh huzurunun esası dengedir. Bu denge akıl, kalp ve beden arasındaki görev ve sorumlulukları adil bir şekilde düzenlemekten geçer. İnsan bedeninin beslediği kadar aklını ve ruhunu da beslemelidir. Aklını bilgi ile besleyen bir insan ruhunu beslemediği takdirde manevi hastalıklara duçar olabilir. Beden, akıl ve ruh dengesi kişisel gelişimin esasını oluşturur.
Aile ortamında ise denge mutluluğun temel taşıdır. Erkek ve kadın aile ortamında birbirine adaletle davranmalıdır. Erkek ve kadın adaleti ve dengeyi bozduğu takdirde aile ortamında huzurdan bahsedilemez. Aile içindeki denge aile bireylerinin karşılıklı olarak haklarına saygı göstermek ve hakkını teslim edecek şekilde yaşamaktan geçer.
İş dünyasında başarının ve iş huzurunun esası adalet ve dengeden geçmektedir. Çalışma arkadaşlarına ve çalışanlarına adaletle davranan bir işveren iş yerini huzurlu bir mekâna çevirir.
Bir şehrin ya da bir ülkenin huzurla yönetilmesinin temel esası adalet ve dengedir. İnsanlar adalet hissinin zedelendiği bir ortamda güven ve huzur duygularını kaybeder. Bu nedenle günümüzde her kes için fakat özellikle gençler için en temel ihtiyaç adalet ve denge ihtiyacının karşılanmasıdır.
Allah’ın en azam isimlerinden birisi Adl ismidir. Peygamberimiz (s.a.v.) adaletle hükmetti. Hz. Ömer ve Ömer bin Abdülaziz adalet timsali insanlardı. Osmanlı devleti adaletle kıtalara hükmetti. Bugün ülkemizde ve dünya ’da adaletle davrananlar ve adalet hissini zedelemeyenler kazanacaktır.
Türkiye’de gençlerimizi milli ve manevi değerler etrafında yeniden birleştirmenin yolu sarsılan adalet hissini tamir etmekten geçmektedir. Her kesin adalete ihtiyacı var. Bozulan toplumsal dengenin sağlanması adaletle mümkündür.
Adalet ve denge yoksa batsın bu dünya, diyen ve adaletten sapan hiçbir siyasi ve dünyevi görüş muvaffak olamaz ve tasvip edilemez. Suç suçtur, hata hatadır, hırsız hırsızdır. Suçu ve hatayı yapan kim olursa olsun suçludur. Adalet yalnızca bir zümreye değil herkese lazım olan temel bir ihtiyaçtır.
Adaletli ve dengeli bir sosyal ve toplumsal hayatın tesisi mutlu ve huzurlu bir Türkiye’nin ve Dünya’nın teminatıdır.
Allah her siyasi parti mensubuna, her türlü renk ve ırktaki insana cennete girme fırsatı vermiştir.
Adaletli yaşamanın ölçüsü olan takva insanların faziletteki üstünlüğünün adıdır.
Allah’ın terazisi iyilik ve kötülüğün ağırlığını tartar. Mutlu bir hayat sürmenin yolu bu terazi ile tartmaktır.
İnsanların hayrı ve iyiliği zerre kadar fazla ise o insan iyidir. Bir insan akrabası ve bir başkasının suçundan sorumlu tutulamaz.
Allah’ın adalet terazisi ile tartmak ve huzurlu bir hayat sürmek dengenin, denge de iki cihan saadetinin temelidir.
Dr. Nadir Çomak
28. 04. 2025