Sağlık

Ambulans şoförü Müzeyyen, hayat kurtarmak için saniyelerle yarışıyor

Abone Ol

Ruken KADIOĞLU-Canberk ÖZTÜRK/ANKARA, (DHA)- ANKARA'da 3 yıldır 112 acil sağlık hizmetleri istasyonunda paramedik ambulans şoförü olarak görev yapan Müzeyyen Karahan (29), acil durumlarda vakaya da müdahale ediyor. Karahan, en kritik anlarda hayat kurtarmak için zamanla yarışarak vakalara müdahale ettiklerini söyledi.

Hacettepe Üniversitesi İlk ve Acil Yardım Paramedik Bölümü'nden 2016 yılında mezun olan Müzeyyen Karahan, Sağlık Bakanlığı Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü bünyesinde göreve başladı. Ankara’nın Altındağ ilçesindeki 112 Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonunda önce paramedik olarak görev yapan ve ambulansta vakalara müdahale eden Müzeyyen Karahan, daha sonra ileri sürüş teknikleri eğitimi alarak paramedik ambulans şoförü oldu. Karahan, 3 yıldır Ankara'nın yoğun trafiğinde 112 ambulansında hem şoförlük yapıyor hem de acil durumlarda arka kabine geçip, vakalara ilk müdahalede bulunuyor. Başkent'te hayat kurtarmak için saniyelerle yarışan Karahan, bazen olay yerinde de vakaya müdahale ediyor.

'ZAMANLA YARIŞIYORSUNUZ'

1-7 Aralık Acil Sağlık Hizmetleri Haftası’nda DHA’ya konuşan Müzeyyen Karahan, yardım etme içgüdüsü, en acil anlarda hem fiziksel hem psikolojik ve mental olarak insanlara yardım etme güdüsü, yanında olma hissinin mesleğe iten şey olduğunu söyledi. Karahan, her an acil yardıma hazır durumda bulunduklarını anlatarak, "Vaka düştüğünde 90 saniye içinde aracı hareket ettirmek zorundasınız. Bir insana ulaşmak için zamanla yarışıyorsunuz. Bu, adrenalin seviyorsanız sizi yükselten bir şey; ama sürekli tetikteymiş hissi veriyor. Ondan dolayı dinlenirken bile tetikte oluyorsunuz. Bazen çok uzak mesafelere gidiyoruz. Oralara hızlı ulaşma çabası oluyor. Vaka çok acilse telefon üzerinden ilk yardım uygulamasını konferans şeklinde yaptığımız oluyor" dedi.

'HELAL OLSUN KIZLAR DİYORLAR'

Karahan, trafikte gerçekten duyarlı olan kadar olmayan da olduğunu söyleyerek, "Her durumda siren açılmıyor, çok acil vakalarda kullanıyoruz. Çünkü siren kullanmamız insanların odaklanamayıp kazaya sebep olmasına yol açabiliyor. Her vakaya giderken insan veya ırk ayırt etmeksizin kendi yakınımızdan biri olabilecek gibi aynı özveri ile gitmeye çalışıyoruz. 'Kadın ambulans sürücüsü olur mu?', 'Bakanlık neden kadın çalıştırıyor?’ gibi çok duyuyoruz; ama hastayı güvenli şekilde teslim edince ‘Helal olsun kızlar, hastamız size emanetti, sağ salim getirdiniz’ gibi çok teşekkür alıyoruz. Ayrıca trafik kurallarına da riayet etmek zorundayız. Geçiş üstünlüğümüz var; ama geçiş önceliğimiz yok. Acil durumlarda bu geçiş üstünlüğünü kullanıyoruz. Acil olmayan durumlarda kullanmıyoruz zaten" diye konuştu.

'AMBULANSTA DOĞUM YAPTIRDIM'

Karahan, meslek hayatının en zor döneminin 6 Şubat depremleri olduğunu da belirterek, "Orada ne kadar çok hastaya dokunurum ne kadar çok hayat kurtarırım mantığıyla ilerliyorsunuz. Bir tarafta doğum, bir tarafta ölüm vardı. Ambulans içinde bir gebeye doğum yaptırmak zorunda kalmıştım. Sancıları çok sıktı, hastane yolunu bulmaya çalışıyorduk. Güneşin doğuşu ve batışına göre çadır hastanesini bulmaya çalışıyorduk. Bebeğin kordonu dolanmıştı. Doğumu yaptırdım, bebeğin cinsiyetine bile bakmamışım. Tek şükrettiğim şey, anne ve bebek aynı yerdeydi, ayrılmadılar birbirinden. Sınır dışı görevlerimde ise Suriye sınır hattında Antep, Hatay, Urfa sınır kapılarında çalıştım. Çadır kentlerdeki hastaların Türkiye’ye naklinde görev yaptım. Ne kadar yorucu ve uykusuz bırakan bir iş olsa da mesleğimden çok mutluyum. Beni hem duygusal hem fiziksel anlamda tatmin eden bir mesleğin içindeyim. Şükrediyorum. Ailem genel olarak destekliyor, sınır dışı görevlerde tedirgin olsalar da gurur duyuyorlar" ifadelerini kullandı. (DHA)