Kübra SONKAYA/ANKARA, (DHA)- CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, "2030 Engelsiz Vizyon Belgesiyle engelli politikalarımızı bütüncül bir stratejiye dönüştürmüş, eğitimden istihdama, teknolojiden afet yönetimine kadar pek çok alanda sürdürülebilir hedefler belirlemiştik. 1'inci Engelli Hakları Ulusal Eylem Planımızla bu hedeflerin çok önemli bir kısmına başarıyla ulaştık. 2026-2028 yıllarını kapsayan 2'nci Eylem Planımızın hazırlıklarına başlandı. Detaylarını yakında kamuoyuyla paylaşacağız" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi'nde 'Engelsiz Türkiye Yüzyılı; Dünya Engelliler Günü Buluşması'na katıldı. Erişilebilirlik Ödülleri’nin verildiği programda açılış konuşmasını gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Engelli vatandaşlarımızın sorunlarını çözüme ulaştırmak hem kendilerinin hem de ailelerinin beklentileri doğrultusunda yeni adımlar atmak devlet olarak bizim birincil önceliğimizdir. Farkındalık zeminini sürekli genişletmek, dijital teknolojiler de dahil, yaşamın her alanında erişilebilirlik ilkesini etkin şekilde uygulamak yine bizim temel mesuliyetimizdir. Fakat tüm bu çalışmalar, doğası gereği iş birliği ve koordinasyonu zorunlu kılmaktadır. Merkezi idaresiyle, yerel yönetimiyle, akademi, sivil toplum ve iş dünyasıyla, toplumumuzda bu konuda giderek artan duyarlılığı büyük bir takdir ve memnuniyetle müşahede ediyorum" dedi.
'ENGELLİ KARDEŞLERİMİZİN HAKLARINI SAVUNUYORUZ'
Hem hükümet hem AK Parti olarak; sosyal hizmetler başlığında bilhassa da engellilere dönük politika ve faaliyetler bağlamında çok iyi bir karneye sahip olduklarını vurgulayan Erdoğan, "Sahadaki tespit ve çalışmalarımızı, yaptığımız hukuki ve idari reformlarla desteklemeye devam ediyoruz. Engelli kardeşlerimizin haklarını yalnızca ülkemizde değil, uluslararası alanda da güçlü bir şekilde savunuyoruz. Çalışmalarımızı bu istikamette devam ettireceğiz. Şunu da açık ve net ifade etmek durumundayım. Şüphesiz biz ‘Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız’ buyuran bir Peygamberin ümmetiyiz. Milletimize sunduğumuz eser ve hizmetleri de işte bu kavrayışla tatbik eden ve etmeye çalışan bir kadroyuz. Ne yapıyorsak samimiyetle yapıyoruz, aşkla yapıyoruz. Doğru bildiğimiz yoldan ayrılmadan hedefe ulaşmaya çalışıyoruz. Tüm bunlara rağmen, fark etmeden de hatalarımız, eksiklerimiz, kusurlarımız elbette olabilir. Ama şunu herkesin, bilhassa da engelli kardeşlerimin bilmesini istiyorum. Kırılan kalbi onarılmamış, mahzun edilen gönlü alınmamış gerekli imkan sağlanmamış tek bir engelli kardeşimiz kalmayıncaya dek, fedakarca ve samimiyetle çalışmayı sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.
‘BİR AYAĞIMIZI ANADOLU'YA SABİTLERKEN, DİĞERİYLE 72 MİLLETİ DOLAŞTIK’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaşlıların, ihtiyaç sahiplerinin, şehit yakınları ve gazilerin, 7 gün 24 saat esasıyla hizmetine koşmaya, kendilerine gerekli her türlü kolaylığı sağlamaya büyük bir hassasiyetle devam edeceklerine dikkat çekerek, "Bugüne kadar nasıl olduysa sosyal hizmet alanındaki sorumluluklarımızı tam bir adanmışlık ruhuyla yerine getireceğiz. Tarihte ne yaparsanız yapın değiştiremeyeceğiniz hakikatler vardır. Bu gerçekleri muhalif veya muvafık hiçbir çevre, hiçbir görüş, hiçbir ekol görmezden gelemez, yok sayamaz. Bunlardan biri şudur; bizi dünyanın diğer milletlerinden ayıran milli seciyemizin alamet-i farikası olan en temel vasfımız, insan, adalet ve merhamet merkezli bir mefkuresine sahip olmamızdır. Kalpler kazanmak, gönüllere girmek, adaleti, iyiliği, güzelliği teşmil etmek için işte bu mefkureyle seferlere çıktık. Selçuklu'dan bugüne tam bin yıldır Mevlana Celaleddin Rumi'nin o ünlü metaforunda olduğu gibi bir ayağımızı buraya, Anadolu'ya sabitlerken, diğeriyle tüm dünyayı, 72 milleti dolaştık. Coğrafyamızın neredeyse her karışında yalnızca şehirleri inşa etmekle kalmadık aynı zamanda kalpleri de ihya ettik. Şunun bir defa bilinmesi gerekiyor; asırlardır düşüncemizin merkezinde daima insan vardır. İşte bu Ahi Teşkilatımızla, şifahanelerimizle, vakıflarımız ve eğitim kurumlarımızla insanın, bilhassa da ihtiyaç sahiplerinin üzerine titizlikle eğildik. Batı'nın gündemine ancak Rönesans ve Reform döneminde gelen insan, kavram olarak bizim medeniyet değerlerimizin halen özünü teşkil ediyor. Kalp kırmaktan gönül incitmekten daima çekindik. Bundan özellikle imtina ettik. Bugün de aynı hassasiyetle hareket ediyoruz” diye konuştu.
’VERDİĞİMİZ SAMİMİ MÜCADELENİN EN YAKIN ŞAHİDİ SİZLERSİNİZ’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hasta ve engellilerin topluma katılımının teşvik edildiğini, devletin kritik meselelerinin görüşüldüğü has oda da dahil kendilerine hem askeri hem idari bürokraside önemli vazifeler verildiğini vurguladı. Sanat ve zanaat sahibi olmaları için hem vakıflar hem de bu alanda eğitim veren kurumların engellilere çok titiz bir eğitim programı uyguladığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Müderrislik, hafızlık gibi görevler icra eden çok sayıda engelli, gerek topluma gerekse devlete çok mühim katkılar yapmıştır. Bilhassa Sultan İkinci Abdülhamit, birilerinin edepsizce karaladığı o büyük padişah, 1899’dan itibaren engellilerin çok daha nitelikli bir eğitim alması için yeni okullar açtırmıştır. Sadrazam Kamil Paşa ve Maarif Nazırı Münif Paşa da özel eğitim alanında, Sultan Abdülhamit Han döneminde bu eğitim yuvalarının hayata geçirilmesinde çok önemli inisiyatifler üstlenmiştir. Bakınız bu okulların müfredatında, müzik ve resmin yanı sıra matematik, coğrafya ve mimari gibi derslerde yer alıyordu. Buralarda öğrenim gören engelli gençler hem bilgi birikimiyle öne çıkıyor hem de kimseye muhtaç olmadan memleketlerine hizmet etme imkanı buluyordu. İşte biz böylesine kamil bir devletin, böylesine güçlü ve zengin bir geleneğin mirasçılarıyız. Dolayısıyla diğer tüm alanlarda olduğu gibi sosyal hizmet sahasındaki çalışmalarımızı da bu birikimin hakkını verecek şekilde geliştirmek ve uygulamak zorundayız. Bugüne kadar sosyal hizmet ve politikalarla üzerimize ne düşüyorsa yaptık ve yapıyoruz. Verdiğimiz samimi mücadelenin en yakın şahidi sizlersiniz” diye belirtti.
'23 YILDA ÖNEMİL ATILIMLAR YAPTIK'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002’de engelli vatandaşların sosyal hayata katılımının oldukça sınırlı olduğuna işaret ederek, "Eğitimde, istihdamda erişilebilirlikte çok ciddi sıkıntılar, büyük eksikler vardı. Engelli bireylerin haklarını güvence altına alan çağdaş bir sistem ne yazık ki kurulmamıştı. Biz bu tabloyu elimizin tersiyle ittik, bu düzene itiraz ettik ve hiçbir surette kabul etmedik. Sistemi adeta yeni baştan inşa ederek, engelsiz bir Türkiye mahsulü olmaktan çıkarıp, devlet politikası haline getirdik. Bunu da engelli vatandaşlarımızı himaye edilmesi gereken kişiler olarak değil, bu ülkenin eşit, onurlu, üretken ve güçlü bireyleri olarak gördüğümüz için yaptık. Son 23 senede bu alanda çok güçlü adımlar attık, çok önemli atılımlar yaptık. 2005 yılında Engelliler Hakkında Kanunu yürürlüğe koyarak bu alanda yeni bir dönem başlattık. 2009’da ilk imzacılarından biri olduğumuz Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşmeyi onaylayarak, uluslararası alanda güçlü bir irade ortaya koyduk. 2010’da yaptığımız anayasa değişikliğiyle engelli vatandaşlarımıza yönelik ayrımcılığı açıkça yasakladık ve engelli haklarını anayasal güvenceye bağladık. 2013’te başlattığımız ücretsiz seyahat uygulamasıyla şehir içi kara deniz ve demir yolu ulaşımını yaşlı ve engellilerimiz için ücretsiz hale getirdik. Son 10 yılda 10 milyondan fazla engelli vatandaşımız, yüksek hızlı tren ve ana hat trenlerimizden hiçbir ücret ödemeden istifade etti. Ayrıca erişilebilirlik alanındaki belgelendirme ve denetim mekanizmalarını geçmişte hiç olmadığı kadar iyileştirdik. Kamuya mahsus binalara, toplu taşıma araçlarına ve açık alanlara tam 3 bin 992 adet erişilebilirlik belgesi verdik. Bu konudaki farkındalığı artırmak amacıyla, bu sene engelliler haftasının son günü olan 16 Mayıs'ı Ulusal Erişilebilirlik Günü ilan ettik” dedi.
'SOSYAL DESTEKLERDE DEVRİM GERÇEKLEŞTİRDİK'
Engelli vatandaşların eğitim ve istihdamının büyük bir önem ve öncelik teşkil ettiğine vurgu yapan Erdoğan, “Bu amaçla özel eğitim okullarımızı yaygınlaştırdık. Rehabilitasyon hizmetlerimizi sağlam bir altyapıya kavuşturduk. Üniversitelerimizde engelli öğrenci birimleri kurarak yükseköğretimde kapsayıcılığı artırdık. Şunu hepimiz çok iyi biliyoruz; engelli bireylerin toplumsal yaşama eşit ve bağımsız katılımının en güçlü araçlarından biri kuşkusuz istihdamdır. İş imkanlarının oluşturulması noktasında da hamdolsun çok başarılı bir sınav verdik, veriyoruz. 2002’de kamuda sadece 5 bin engelli memur istihdam ediliyordu. Bugün bu sayı 15 kattan fazla artışla 83 bine ulaştı. İşverenlere sağladığımız teşviklerle, özel sektörde de engelli kardeşlerimizin istihdamını destekledik. Sosyal destekler alanında ise tam bir devrim gerçekleştirdik. Sosyal yardımları ve destek hizmetlerini, insan onurunu esas alan bir bakış açısıyla geliştirdik. Bakıma ihtiyaç duyan engelli vatandaşlarımızın aileleriyle ve kendi sosyal ortamlarında hayatlarını sürdürmesi bir başka önceliğimizdir. 2002’de yalnızca 5 bin kişi evde bakım yardımından faydalanırken aylık 11 bin 702 lira ödeme yaptığımız bu destekten, bugün yaklaşık 520 bin vatandaşımız yararlanıyor. Ülkemizin dört bir yanında sayısı 143’e ulaşan gündüzlü bakım merkezlerimizde engelli bireylerin aktif olarak yer aldığı, sosyal kültürel ve sportif faaliyetler icra ediyoruz. 106’sı Aile Bakanlığımıza bağlı, 331’i özel sektöre ait toplam 437 bakım merkezinde 40 bine yakın engelli vatandaşımıza yatılı hizmet sunuyoruz” dedi.
‘ERKEN ÇOCUKLUK MERKEZLERİNİ YAYGINLAŞTIRACAĞIZ’
Bakanlığa bağlı merkezlerdeki hizmetleri ücretsiz verirken, özel merkezlerde kalan vatandaşların yüzde 94,4’ünün ödemelerini devlet olarak üstlendiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Üzerinde önemli durduğumuz bir başka husus, aile temelli erken müdahale sistemidir. Sizlerin de bildiği üzere gelişimsel riski ya da engeli olan çocuklarımızın ihtiyaç duyduğu hizmeti, mümkün olan en erken teşhisle bir an önce alması hayati önem arz ediyor. Bu amaçla; Ankara, Bursa, Kahramanmaraş ve Mersin'de devreye aldığımız Erken Çocukluk Gelişim Merkezlerinde bu yavrularımızın sağlık, eğitim ve sosyal hizmetlerini bütüncül bir şekilde sağlıyoruz. Aileleriyle birlikte süreç içerisinde hangi adımları atabileceğimize beraberce karar veriyor, ardından hep birlikte yola koyuluyoruz. Yani anne ve babalarımız, ailelerimiz, bu sistemin tam kalbinde yer alıyor. Hiçbir çocuğumuzu geride bırakmadan her yavrumuzun hayatına dokunarak bu uygulamayı inşallah 81 ilimize yaygınlaştıracağız” açıklamasında bulundu.
Müjdeli bir haber paylaşmak istediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
“Biliyorsunuz 2030 Engelsiz Vizyon Belgesiyle engelli politikalarımızı bütüncül bir stratejiye dönüştürmüş, eğitimden istihdama, teknolojiden afet yönetimine kadar pek çok alanda sürdürülebilir hedefler belirlemiştik. 1'inci Engelli Hakları Ulusal Eylem Planımızla bu hedeflerin çok önemli bir kısmına başarıyla ulaştık. 2026-2028 yıllarını kapsayan 2'nci Eylem Planımızın hazırlıklarına başlandı. Detaylarını yakında kamuoyuyla paylaşacağız. Yeni eylem planımız engelli kardeşlerimiz başta olmak üzere; ülkemiz ve milletimiz için şimdiden hayırlı uğurlu olsun diyorum. Buradan hem sizlere hem de farklı platformlar üzerinden bizleri takip eden tüm engelli kardeşlerimize şunu bir kez daha hatırlatmak istiyorum; sizler, bu ülkenin eşit, güçlü ve onurlu vatandaşlarısınız. Sizlerin hayatını kolaylaştırmak, sizlere en yüksek standartlarda hizmet sunmak, sorunlarınızı çözüme ulaştırmak bizim boynumuzun borcudur. Zira devlet bunun için vardır. Biz bunun için bu makamlarda bulunuyoruz. Bugüne kadar nasıl sizin yanınızda olduysak, bundan sonra da en güçlü şekilde size destek vereceğiz. Zorlukların üstesinden hep birlikte geleceğiz. Sizlerin yanında olmaya devam edeceğiz. Türkiye Yüzyılını sizlerle birlikte Engelsiz Türkiye Yüzyılı yapacağız.” (DHA)
FOTOĞRAFLI