Kübra SONKAYA/ ANKARA, (DHA)- CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, “Umuyor ve inanıyorum ki Terörsüz Türkiye süreciyle bölgemizde tesis edeceğimiz kardeşlik kuşağı bütün kirli hesapları alt üst edecek, kirli hesapları bozacak. Cuma günü münhasır ekonomik bölgemizde, ticaret gemilerinin hedef alınması endişe verici bir tırmanmayı işaret ediyor. Bilhassa kendi münhasır bölgemizde seyir, can ve çevre emniyetini tehdit eden bu saldırıları hiçbir şekilde mazur göremeyiz. Bu tarz durumlarla ilgili tüm taraflara gerekli uyarılar da bulunuyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "Küresel sistemdeki çatırdamaların olumsuz etkilerini en fazla hissettiğimiz kırılgan bir dönemden geçiyoruz. Yakın çevremize baktığımızda, savaşların, çatışmaların, gerilimlerin, siyasi ve ekonomik dalgalanmaların hiç eksik olmadığı görülüyor. Türkiye’nin içinde yer aldığı bölge, şairin, ‘Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader’ anlamını bulan sürecin tam ortasındayız. Daha önceki konuşmalarımda, yaklaşan küresel bir kasırgadan bahsetmiş, bunun farklı kıtalarda taşları yerinden oynatacağına dikkat çekmiştim. Türkiye’nin bu kasırgayı suhuletle yönetecek imkan ve kabiliyetleri haiz olduğunu da dile getirmiştim. 2025’in geride bıraktığımız 11 ayını şöyle bir gözden geçirdiğimizde, liyakatli, tecrübeli, donanımlı ve çalışkan kadroların yönetiminde, ülkemizin başarılı bir şekilde zorlukların üstesinden geldiğini müşahede ediyoruz. Türkiye, etrafındaki bütün olumsuzluklara karşın; bir istikrar adası, bir huzur ve güvenlik adası olma vasfını hamdolsun muhafaza ediyor” dedi.
‘VİZYONSUZLAR KOROSUNA HİÇBİR ZAMAN KULAK ASMADIK’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetin karşı çıkmasına rağmen son 23 yılda, ülkeye her alanda kazandırdıkları güçlü altyapının değerini bugün çok daha iyi anladığına dikkat çekerek, “Bilhassa, finansman, imkanlarının bol olduğu dönemde, ‘yap, işlet, devret’ modeliyle hayata geçirdiğimiz, Avrasya Tüneli, İstanbul Havalimanı, Kuzey Marmara Otoyolu, Osman Gazi Köprüsü, İzmir Otoyolu ve Çanakkale Köprüsü gibi pek çok projemizin stratejik önemi bugün ortaya çıkıyor. Diğerleriyle birlikte zamanında 50-51 milyar dolarlık bütçeyle hizmete aldığımız projeleri bugün inşa etmeye kalksak, 90 milyara yaklaşıyor. Bu yalnızca yapım maliyetidir. Biz bu eserleri yıllardır kullanıyoruz. Bu yatırımlar Türk ekonomisine milyarlarca liralık katma değer sağlıyor. Sadece ulaştırmada değil, savunma sanayinden sağlığa, birçok alanda benzer bir tablo söz konusu. Koronavirüs salgını döneminde şehir hastanelerimizin nasıl hayat kurtardığını hep beraber gördük. İnsansız savaş uçağımız Kızıl Elma, dünya havacılık tarihinde bir ilke, hafta sonu imza attı. Yani her alanda, bu dinamizmi, bu atılımı yaşıyoruz. Şunu da büyük bir gururla ifade etmek istedim; şayet biz siyaseti, yapılan her işe kulp takmak olarak gören müzbin muhaliflere itibar etseydik bu muhteşem eserlerin hiçbirini ülkemize kazandıramazdık. Ne Avrasya Tüneli'ni, ne Zigana Geçidi’ni ne de bugün dünyanın en iyi havalimanları arasında gösterilen İstanbul Havalimanı'nı yapabilirdik. Ama biz bu vizyonsuzlar korosuna hiçbir zaman kulak asmadık. Onların, ülkemiz için kurduğumuz hayallerimizle aramıza girmelerine müsaade etmedik” ifadelerini kullandı.
‘KÖKÜ DIŞARIDA GİRİŞİMLERİ, MİLLETİMİZLE BİRLİKTE BOZGUNA UĞRATTIK’
Eser ve hizmet siyasetiyle Türkiye'yi tarihinin en büyük yatırımlarıyla buluşturduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “238 milyar dolar olan yıllık milli gelirimizi yıllık bazda 1,5 trilyon dolara çıkardık. 2028 için hedefimiz 1,9 trilyon dolarlık ekonomik büyüklüğe ulaşmaktır. Bugün TÜİK tarafından yüzde 2,7 olarak açıklanan üçüncü çeyrek büyüme rakamları, doğru yolda olduğumuzu göstermiştir. Türkiye ekonomisi kesintisiz büyüme trendini 21 çeyreğe taşımıştır. Büyüme rakamların ülkemiz ekonomisi için hayırlı olmasını diliyorum. Sadece ekonomi ve yatırımlarda değil, temel ve özgürlüklerde de çok büyük ilerlemeler kaydettik. Reform hamlelerimizde on yıllardır milli iradenin tepesinde Demokles’in kılıcı misali sallanan vesayete son verdik. Milletimize zaten anasının ak sütü gibi helal olan haklarını teslim etmenin yanı sıra demokrasimizin standartlarını yükselttik. Gezi olayları ve 15 Temmuz ihaneti gibi bağımsızlığımıza yönelik kökü dışarıda girişimleri, milletimizle birlikte bozguna uğrattık. Terörün her çeşidiyle mücadelede tarihi nitelikte başarılar elde ettik” diye konuştu.
‘YOLU KESİLİNCE GİRDİĞİ YOLDAN DÖNECEK BİR MİLLET DE DEĞİLİZ’
Hassas bir sürecin yönetildiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Terörsüz Türkiye süreciyle ekonomik şahlanışımızın, huzurumuzun ve kardeşliğimizin önündeki en büyük engellerden birini ortadan kaldırmanın samimi çabası içerisindeyiz. Şunu herkesin, özellikle kan ve kaos tüccarlarının bilmesini isterim. Biz ihtilasları boylarını aşanların aksine kökleri çok eskiye uzanan kadim bir devlet geleneğine sahibiz. Merkezinde bulunduğumuz bu coğrafyada tam bin yıldır istiklaline halel getirmeden özgürce yaşayan nadir milletlerden biriyiz. Aynı şekilde biz ayağına çelme takılınca, yoluna engel kurulunca, yolu kesilince girdiği yoldan dönecek bir millet de değiliz. Tehditler karşısında korkacak, çekinecek, tehdit diline boyun eğecek bir millet, böyle bir devlet, böyle bir ülke hiç değiliz. Türkiye hedeflerine er ya da geç, öyle veya böyle ama mutlaka ulaşacaktır. Tarihimiz bunun sayısız örnekleriyle doludur. Tekrar altını çizerek söylüyorum. Kürt kardeşlerimizle, Arap kardeşlerimizle bölgemizdeki diğer dost ve kardeş topluluklarla kalplerimiz tam bin yıldır beraber atıyor. İster Sünni, ister Şii olsun, ister Kürt, ister Arap olsun yarın birimizin baş dara düştüğünde, başkalarının değil yine birbirimizin kapısını çalacağız. Yine birbirimize sığınacağız. Ev sahibi olduğumuz bu coğrafyada, daha nice asırlar boyunca kardeşçe, kader birliği halinde yan yana yaşayacağız. Bu hakikati, ne dönemsel hesaplar değiştirebilir, ne de bölgemize dışarıdan monte edilenlerin pervasızlıkları gölgeleyebilir. Coğrafyamız artık kana, çatışmaya, teröre, komşunun komşuyu kırdığı kör şiddete doymuştur” diye konuştu.
‘TERÖRSÜZ TÜRKİYE İLE BÖLGEMİZDEKİ KARDEŞLİK KUŞAĞI ASIRLIK OYUNLARI BOZACAK’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye olarak 86 milyon vatandaş için ne istiyorsa, sınırlarımızın ötesindeki tüm komşular için de aynı iyilikleri dilediğini vurgulayarak, “Bizi birbirimize düşürerek hepimize kaybettirmek isteyen kaos ve katliam şebekelerine karşı kardeşlikle beraber kazanmayı savunuyoruz. Bu coğrafyada, geleceğine güvenme bakmak isteyen herkes için de başka bir yol, başka bir çare, başka bir yöntem yoktur ve olamaz. Umuyor ve inanıyorum ki Terörsüz Türkiye süreciyle bölgemizde tesis edeceğimiz kardeşlik kuşağı, bütün kirli hesapları alt üst edecek, asırlık oyunları bozacak yeni bir dönemin kapılarını açacaktır. Tahriklere kapılmadan, provokasyonlara aldanmadan, öfkenin diline teslim olmadan, bu kuşağın kuvveden fiile çıkması için samimiyetle çalışacağız. Hiç kimsenin kuşkusu endişesi olmasın. 86 milyon omuz omuza, gönül gönüle, birlikte çalışacak ve 21’inci Yüzyılı, Türkiye Yüzyılı haline hep birlikte getireceğiz” diye belirtti.
'MEDENİYETLLER İTTİFAKI GİRİŞİMİNİN EHEMMİYETİNE DEĞİNDİK'
Güney Kore Cumhurbaşkanı’nın Ankara’da ağırlanmasından ve iş birliklerinden söz eden Erdoğan, “Sayın Cumhurbaşkanı'yla Türkiye- Güney Kore arasındaki geniş iş birliği imkanlarını değerlendirdik. TOGG’dan sonra Hyundai şirketi de, İzmit'teki fabrikasında yüzde 100 elektrikli araç üretmeye başladı. Güney Kore'yle savunma sanayi alanında ortak projeler geliştirmeye devam ediyoruz. Nükleer güç santraline yönelik görüşmelerimiz de sürüyor. Kore Elektrik Şirketi ve Türkiye Nükleer Enerji Anonim Şirketi arasında imzalanan mutabakat zaptıyla süreci bir adım daha ileriye taşımış olduk. 27 Kasım'da Katolik dünyasının ruhani lideri Vatikan Devlet Başkanı Papa 14. Leo ve heyetini Ankara'da ağırladık. Görüşmelerimizde aile kurumuna yönelik tehditler başta olmak üzere, ortak gündemimizdeki meseleleri ele aldık. Birleşmiş Milletler çatısı altında toplam 160 üyeye ulaşan Medeniyetler İttifakı girişiminin ehemmiyetine bir kez daha değindik. Batı'da son dönemde tırmanışa geçen İslam düşmanlığı da gündemimizin üst sıralarındaydı. Gazze’de İsrail'in camileri, okulları, hastaneleri ve kiliseleri hedef olan insanlık dışı saldırılarına dikkat çektik. Gerek, Müteveffa Papa Fransuva'nın, gerekse Papa 14. Leo'nun Filistin meselesindeki ilkeli duruşunu takdirle karşıladığımızı dile getirdik. Bizim de katkımızla tesis edilen ateşkesin muhafazası, insani yardımların bölgeye ulaştırılması ve Kudüs-ü Şerif'teki tarihi statikonun korunması hususunda taşıdığımız hassasiyeti kendilerine aktardık. Şurası bir gerçek ki, millet olarak, ülke olarak, farklı kimlik ve inançları barış içinde yaşatma noktasında eşsiz bir tecrübeye sahibiz. Bizi diğer ülkelerden farklı kılan en önemli özelliklerimizden biri de budur. Bilhassa içinde bulunduğumuz dönemde bu tecrübemizin çok değerli olduğuna inanıyorum. Farklı inançtan vatandaşlarımız, ülkemizin beşeri zenginliğini oluşturuyor. Bu topraklarda yaşayan tek bir insanımızın dahi ötekileştirilmesine, dışlanmasına, ayrımcılığa maruz kalmasına müsaade etmeyiz, edemeyiz” dedi.
‘AVRUPA ÜLKELERİNDEN ÇOK İYİ SEVİYEDEYİZ’
28 Kasım'da İstanbul Atatürk Havalimanı'nda jandarma, emniyet ve sahil güvenlik teşkilatına kazandırılan 9 bin 200 yeni aracın hizmete alım törenine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Burada şunu da ifade etmek durumundayım; ana muhalefet ve yandaşları, uzun bir süredir FETÖ'cülerin yurt dışında fonladığı paravan kuruluşların, sözde raporları üzerinden suç ve suçluyla mücadelemize gölge düşürmeye çalışıyor. Yapıcı eleştirilerle bu mücadeleye destek olmak yerine, maalesef asılsız iddialarla emniyet mensuplarımızın fedakarlıklarını, emeklerini, hepsinden öte elde ettikleri başarıları görmezden geliyor. Uluslararası kuruluşların raporlarına göre dolandırıcılık, hırsızlık, cinsel saldırı, kasten yaralama, uyuşturucu ticareti gibi bu tür suçlarla mücadelede, muhalefetin bize devamlı örnek gösterdiği Avrupa ülkelerinden biz çok iyi seviyedeyiz. Elbette gönlümüz tek bir müessif olayın tabii yaşanmamasından yanadır. Tek bir insanımızın dahi mağdur olmasını istemeyiz. Ama hükümetimizin suç ve suçlularla mücadelesini eleştirirken insaf sınırlarının aşılmamasını, kolluk kuvvetlerimizin olağanüstü çabalarına saygı gösterilmesini haklı olarak herkesten bekliyoruz. Bu vesileyle bir kere daha vatan uğruna can veren aziz şehitlerimizi rahmetle yad ediyor, kahraman gazilerimize şükranlarımızı sunuyorum” ifadelerini kullandı.
‘GEREKLİ UYARILARDA BULUNUYORUZ'
Bu sene Güney Afrika Cumhuriyeti'nin ev sahipliğinde düzenlenen G20 zirvesiyle ilgili değerlendirmeyi partisinin grup toplantısında yapacağını söyleyen Erdoğan, “Bu vesileyle ayrıca Türkiye'nin son 23 yılda Afrika kıtası ile ilişkilerinde nereden nereye geldiğinin kısa bir icmalini de çıkartacağız. Bugünkü kabine toplantımızda Avrupa Birliği'yle ilişkilerde son dönemde yaşanan gelişmeler dahil, dış politikadaki güncel meseleleri el aldık. Birliğe tam üyelik, önümüze çıkan engellilere rağmen stratejik önceliğimiz olmayı sürdürüyor. Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın, Karadeniz'deki seyrüsefer güvenliğini açıkça tehdit eder boyuta geldiği görülüyor. Cuma günü münhasır ekonomik bölgemizde, ticaret gemilerinin hedef alınması endişe verici bir tırmanmayı işaret ediyor. Bilhassa kendi münhasır bölgemizde seyir, can ve çevre emniyetini tehdit eden bu saldırıları hiçbir şekilde mazur göremeyiz. Bu tarz durumlarla ilgili tüm taraflara gerekli uyarılar da bulunuyoruz. Savaşı bitirmeye dönük, son haftalarda yaşanan hareketliliği de yakından takip ediyor, gerekli katkıyı yapmaya hazır olduğumuzu her fırsatta ifade ediyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Kabinenin bir diğer gündeminin sanayide dönüşüm konusu olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
“İktidarlarımız döneminde sanayimizi güçlendirmek, üretimi büyütmek, katma değeri artırmak daima önceliğimiz oldu. Organize sanayi bölgelerinin sayısının 191’den 371’e yükselttik. 52 endüstri bölgesi kurduk. Planlı sanayi alanlarımızın büyüklüğünü 48 bin hektardan 155 bin hektara çıkardık. Teknolojik dönüşümü hızlandırmak için proje bazlı devlet destekleri HİT-30 ve stratejik yatırım teşvikleriyle çok sayıda yatırımın önünü açtık. Bu programlarda bugüne dek desteklediğimiz 3,6 trilyon lira tutarında, 308 yatırım ile 120 bin kişilik istihdam sağladık. Şimdi ülkemizin önündeki yeni fırsatları değerlendirerek sanayileşmeye hız kazandıracağız. Sanayi alanları Master Planı ile planlı sanayi alanlarımızın büyüklüğünü 350 bin hektara ulaştıracağız. Anadolu'da 4 yeni sanayi koridoru oluşturacağız. Hem mevcut organize sanayi bölgelerimiz hem de yeni mega endüstriyel bölgelerin demir yolu bağlantılarıyla limanlara erişimini sağlayacağız. Geçtiğimiz yıl yoğun üretim yapan tekstil, hazır giyim, deri ve mobilya sektörlerinde KOBİ’lerimize yönelik istihdamı koruma programı başlatmış, istihdamını koruyan KOBİ’lerimize çalışan başına aylık 2 bin 500 lira destek verdiğimiz bu programla 15 bin KOBİ’de 416 bin istihdamı koruduk. 22 bin ilave istihdam oluşturduk. Bu programı 2026’da aylık destek tutarını 3 bin 500 liraya yükselterek ve büyük ölçekli firmaları da dahil ederek sürdüreceğiz. 1 milyon 100 bin istihdamı koruyacak, emekçimizin ve sanayicinin yanında olacağız. Emek yoğun sektörlerimizdeki işletmelerin batıdaki büyük şehirlerden Anadolu’daki illerimize taşınmasını teşvik ediyoruz. 24 ilimizde kurulacak tesislerde, sosyal güvenlik kurumu primlerini 14 yıla kadar hükümet olarak biz karşılıyoruz. Hiçbir sektörümüzü ihmal etmeden hiçbir şehrimizi ve bölgemizi geride bırakmadan topyekun yeni bir kalkınma seferberliğine çıkıyoruz.” (DHA)
FOTOĞRAFLI




