Gündem

İstanbul - Yeşilay Genel Başkanı Dinç: Bize başvuran danışanlarımızın sigaraya başlama yaşı 16

Abone Ol

Tuğçe SEZER ODABAŞI-Şevval CİNDİR/İSTANBUL, (DHA) - 'YEŞİLAY Türkiye Tütün Raporu 2025' toplantısında konuşan Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç, "Bize başvuran danışanlarımızın sigaraya başlama yaşı 16 yaş. 18'den iki sene önce. Bize başvuranların yüzde 62'si 18 yaşından önce. Erkeklerde ise bu rakam daha fazla. Yüzde 68'i 18'den önce. Tütünü bırakmakla alakalı motivasyonu olan insanlarımıza sizlerin aracılığıyla seslenmek istiyorum. Bunu tek başınıza yapmak zorunda değilsiniz. Hem Sağlık Bakanlığımızın tütün bırakma poliklinikleri hem de Yeşilayımızın 105 noktada yer alan, ücretsiz hizmet veren Yeşilay Danışmanlık Merkezleri sizlerin hizmetinizde" dedi.

Türkiye Yeşilay Cemiyeti, tütün bağımlılığına ilişkin güncel veriler ile mücadele stratejilerini içeren 'Yeşilay Türkiye Tütün Raporu 2025'i Sepetçiler Kasrı'nda düzenlenen basın toplantısında açıkladı. Program Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç ev sahipliğinde Yeşilay Genel Başkan Yardımcıları, Yönetim Kurulu Üyeleri, STK temsilcileri ve basın mensuplarının katılımıyla gerçekleştirildi. Yeşilay Bilim Kurulu ve Yeşilay Danışmanlık Merkezi (YEDAM) iş birliğiyle hazırlanan rapor, tütün kullanımının Türkiye'deki yaygınlığını, genç nüfus üzerindeki etkilerini, kullanım eğilimlerini ve profesyonel destek süreçlerini kapsamlı verilerle ortaya koydu.

'AKCİĞER KANSERİNİN YÜZDE 85'İ SİGARA KAYNAKLI'

Toplantıda konuşan Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç, "Bir sürü ölüm nedeni var. Bu ölüm nedenleriyle alakalı insanlar yanlış, kabul edilemez, suç, şöyle böyle bir sürü algıya sahipler. Ama maalesef tütün bağımlılığı, dünya çapında tütün endüstrisinin yüksek başarısından dolayı, algı yönetimi konusundaki yüksek başarısından dolayı daha kabul edilebilir, normalleştirilmiş bir ölüm nedeni olarak görülüyor. Halbuki dünyada her yıl 8 milyon insan tütün bağımlılığı sebebiyle hayatını kaybediyor. Ülkemizde ise bu rakam 100 bin insanın üzerinde. Yine bu ölüm sebeplerinin en başında akciğer kanseri geliyor. Dünyada akciğer kanseri nedeniyle 2 milyon kişi hayatını kaybediyor ve akciğer kanserinin yüzde 85'i sigara kaynaklı olarak ortaya çıkıyor" ifadelerini kullandı.

'PASİF İÇİCİLİK YÜZDE 30 KANSER SEBEBİ'

Doç. Dr. Dinç, "Tütün sadece tüketeni yiyip bitirmiyor, tüketene zarar vermiyor, aynı zamanda pasif içicilik sebebiyle o ortamda bulunan insanlara da ciddi anlamda zarar veriyor. Nitekim yapılan araştırmalar, pasif içiciliğin yüzde 30 oranında kansere sebep olduğunu gösteriyor. Türkiye'de de erkekler 3.5 kat daha fazla kansere yakalanıyor. Bunda da erkeklerin çok daha fazla oranda tütün bağımlısı olmasını gösterebiliriz ama son yıllarda kadınlarda da tütün kullanımının çok ciddi olarak arttığını görebiliyoruz. Türkiye'de rakamlara baktığımızda ciddi anlamda tütünle alakalı büyük bir problem olduğunu görüyoruz. Bu problemlerin başında sigaraya başlama yaşının düşük yaşlarda olduğu gerçeği karşımıza çıkıyor. Bize başvuran danışanlarımızın sigaraya başlama yaşı 16 yaş. 18'den iki sene önce. Bize başvuranların yüzde 62'si 18 yaşından önce. Erkeklerde ise bu rakam daha fazla. Yüzde 68'i 18'den önce. Bu da erken önleme çalışmalarının, bu konuda yapılacak düzenlemelerin, atılacak adımların çocukları ve gençleri korumakta ne kadar önemli olduğunu gösteriyor" dedi.

'PROBLEM BAŞA ÇIKILMAZ HALE GELİNCE BAŞVURULUYOR'

Doç. Dr. Dinç, "Başvuru profiline baktığımızda ağırlıklı olarak başvuranlar kırk-elli yaş grubunda. Bu da bize neyi gösteriyor? Problem artık başa çıkılmaz hale gelmeden başvurmuyor insanımız. 20'li, 30'lu yaşlarda başvuruya yönelmiyor, 'Tolere ederim, idare ederim, sağlığım müsaade ediyor' diyor. Ama ne zaman artık iş raydan çıkıyor, kurtarılması zor hale geliyor, o zaman başvuruyor. Bu da tedavi başarısını veya kaybedilenlerin geri alınmasını ciddi anlamda olumsuz etkiliyor. Korktuğumuz, endişelendiğimiz gerçeklerden bir tanesi de şu. Ülkemizde bağımlılık şiddeti yüksek. Bize başvuran tütün bağımlısı kardeşlerimize yaptığımız testlerde gördüğümüz şu. Yüzde 70'ten fazlası orta ya da yüksek düzeyde bağımlı. Yani düşük düzeyde, hızlı toparlanabilir bir bağımlılık söz konusu değil. Yine kullanım miktarı ve bırakma deneyimlerine baktığımızda ortalama sigara içme süresinin 23 yıl olduğunu, 23 yıldan beri sigara kullandıklarını, günlük tüketimin 22 adet olduğunu görüyoruz. Bu da tüketimin ne kadar yoğun ve uzun süreli olduğunu gösteriyor" ifadelerini kullandı.

'BIRAKMAK İSTEYENLERİN YÜZDE 77'Sİ BAŞARISIZ, EN BÜYÜK NEDEN DESTEK ALMAMALARI'

Doç. Dr. Dinç, "Burada yine bizim özellikle basınımız aracılığıyla vermek istediğimiz çok önemli bir mesaj var. Tütün kullanan insanımızın büyük çoğunluğu, yüzde 77'si, bırakmak istemiş. Ancak bırakmakla alakalı iki tane temel problem yaşıyoruz. Bunlardan bir tanesi bu bırakma girişimini kendi başlarına yapıyor olmaları. Profesyonel bir destek almadan bırakma girişiminde bulunmaları. Hakikaten zor bir şey. Bu raporu hazırlayan uzmanlarımızın da hizmet verdiği, Türkiye'nin 105 noktasında ücretsiz psikoterapi desteği veren Yeşilay Danışmanlık Merkezimiz var. Sağlık Bakanlığı'nın sigara bırakma polikliniği var. Dolayısıyla sigarayı bırakmakla, tütünü bırakmakla alakalı motivasyonu olan insanlarımıza sizlerin aracılığıyla seslenmek istiyorum: Bunu tek başınıza yapmak zorunda değilsiniz. Hem Sağlık Bakanlığımızın tütün bırakma poliklinikleri hem de Yeşilay'ımızın 105 noktada yer alan, ücretsiz hizmet veren Yeşilay Danışmanlık Merkezleri sizlerin hizmetinizde" diye konuştu.

'E-SİGARA KULLANIMI 4 YILDA 3 KAT ARTTI'

E-sigara kullanımına da değinen Doç. Dr. Dinç, "Yine bu dönemde bizim çok korktuğumuz, çok endişe ettiğimiz meselelerden bir tanesi e-sigara meselesi. E-sigara başvuruları ciddi anlamda artmış. 2020 yılında başvurularımızın yüzde 11'i e-sigara kaynaklı iken 2024 yılında yani sadece 4 yılda üç kat artmış, yüzde 31 olmuş. Ve yine bizim en çok korktuğumuz noktalardan bir tanesi e-sigara kullanıcılarının klasik sigara kullananlara göre kullanımı problemli olarak görme oranları çok daha düşük. e-sigaranın sigaradan daha zararlı olduğu ile alakalı maalesef yaygın bir algı var ki doğru değil. E-sigara, sigarayı bırakmaya yardımcı değil" ifadelerini kullandı.

'E-SİGARANIN PAZARLAMASI GENÇLERİ HEDEF ALIYOR'

Doç. Dr. Dinç son olarak, "Bir de e-sigaranın yaygınlaşmasıyla alakalı ciddi anlamda pazarlama teknikleri söz konusu. Özellikle bazılarında dumanın olmaması, bazılarında tatlandırıcıların olması, gençlerin başlamasını ve ilerletmesini büyük orandan olumsuz etkiliyor. Bu nedenle e-sigara, çocuklarımız ve gençlerimiz için klasik sigaradan çok daha büyük bir tehdit olarak karşımıza çıkıyor. İnsanımız için de büyük bir tehdit olarak karşımıza çıkıyor. Bunun neticesinde de maalesef algıları yanıltıldığı için e-sigarayı büyük bir problem, ciddi bir sağlık sıkıntısı ve bağımlılık olarak görmediklerinden sigaraya oranla tedavi başvuruları çok ciddi oranda azalıyor" dedi. (DHA)