Eğitim

Uzaya giden ilk Türk astronot Alper Gezeravcı, YTÜ'de öğrencilerle buluştu

Abone Ol

İSTANBUL,(DHA)- UZAYA giden ilk Türk astronot olarak tarihe geçen Alper Gezeravcı, Yıldız Teknik Üniversitesi’nde öğrencilerle buluştu. Programda konuşan Gezeravcı, “Biz buraya sizlere içi boş motivasyonlar enjekte etmeye gelmedik. Görevi yapmış olsak da, şu anda farklı sorumluluğumuz olsa da empatiden hiçbir zaman uzaklaşmıyoruz. Hepinizin zihninden geçenlerin ve gönlünüzden geleceğe yönelik oluşturulan birikimlerin farkındayız. Dolayısıyla kesinlikle içi boş motivasyonlar enjekte etmek bizim görevimiz değil. Tam aksine somut, bu ülkenin evlatlarının elinden çıkmış başarıları, belki gözünüzden kaçmış olabilecek başarıları, sizlere arz ederek hak ettiğiniz o ilham kaynağı farkındalığını oluşturmaya çalışıyoruz” dedi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Türkiye Uzay Ajansı (TUA), TÜBİTAK ve Yıldız Teknik Üniversitesi iş birliğiyle düzenlenen program kapsamında Alper Gezeravcı, öğrencilerle uzay deneyimlerini ve Türkiye’nin uzay araştırmalarına yönelik stratejik vizyonunu paylaştı. Etkinlik kapsamında Gezeravcı, Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (ISS) gerçekleştirdiği bilimsel deneyleri, uzay yolculuğunun teknik altyapısını ve hazırlık süreçlerini ve Türkiye’nin gelecek dönemde uzay araştırmalarında izleyeceği yol haritasını öğrencilere aktardı.

‘BU ÜLKENİN İNSANLARININ YAŞAMAYI HAK ETTİĞİ DAHA NİCE BAŞARI HİKAYELERİ VAR’

Türkiye Uzay Ajansı’nın 2018’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulduğunu hatırlatan Gezeravcı, “Amaç, bugüne kadar yapılmaya devam edilen uzay faaliyetleri, merkezi bir devlet politikası ile sürdürmek ve geleceğe yönelik vizyonu da bu alanda daha organizasyonel bir yapı içerisinde aktarmak. 2 yıllık yoğun bir çalışmanın ardından, devletimizin dikte ettiği alanlarda yapılan hazırlıkların neticesinde, Türkiye Cumhuriyeti'nin Milli Uzay Programı halkımızla paylaşıldı. Bu 10 program ve 10 hedef listesinden oluşan bir milli programdı. Bugün burada, bu 10 hedefin içerisinden sadece bir tanesinin, Türk Astronot ve Bilim Misyonu mutluluk ve gururunu konuşuyoruz. Ancak bu ülkenin insanlarının yaşamayı hak ettiği daha nice başarı hikayeleri kendi takvimleri akışı içerisinde hazırlık süreçlerine devam ediyor” dedi.

‘EMPATİDEN UZAKLAŞMIYORUZ’

Gezeravcı, “Geçtiğimiz yıl, mart ayında görevin kapanışını Amerika'da tamamlayıp, ülkeme döndüğümde kalan 9 hedef diye bahsettiğim hedeflerden çok şükür ki, aynı yılın içerisinde bir tanesini daha gerçekleştirme imkanı buldum. Yer ve Uydu Geliştirme programı kapsamında, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk haberleşme uydusu, TÜBİTAK UZAY’ı bu 41 yıllık birikiminin neticesi, meyvesi olarak uzaya fırlatıldı. Bu bizi dünyada, bu alanda, bu kapasiteye sahip 11’inci ülke konumuna getirdi. Biz buraya sizlere içi boş motivasyonlar enjekte etmeye gelmedik. Görevi yapmış olsak da şu anda farklı sorumluluğumuz olsa da empatiden hiçbir zaman uzaklaşmıyoruz. Hepinizin zihninden geçenlerin ve gönlünüzden geleceğe yönelik oluşturulan birikimlerin farkındayız. Dolayısıyla kesinlikle içi boş motivasyonlar enjekte etmek bizim görevimiz değil burada. Tam aksine somut, bu ülkenin evlatlarının elinden çıkmış başarıları, belki gözünüzden kaçmış olabilecek başarıları, sizlere arz ederek hak ettiğiniz o ilham kaynağı görevlerin farkındalığını oluşturmaya çalışıyoruz. Çünkü içinden geçtiğimiz şu kısacık ömür kesitinde, maalesef bize hep başarının sırrı, hayallerin başka toprakların bünyesinde mevcut olduğu sürekli tertip ediliyor” diye konuştu.

Gezeravcı, “Dünyada 11’inci ülke konumuna, kapasitesine ulaştıran şu başarıya gelene kadar, daha aslında elde edilmiş nice başarılar vardı bu topraklarda. Benim de halihazırda uçuşta devam ettiğim F16 gibi savaş jetlerimizin kanadında taşıdığımız hava - hava füzelerini dünyada üretebilen sadece 7 tane ülke var. Bir tanesi Türkiye Cumhuriyeti. Elektrikli aracını, uçağını ve helikopterini üretebilen dünyada sadece 6 tane ülke var. Bir tanesi Türkiye Cumhuriyeti. Cep telefonlarınızın birbiriyle haberleşmesini sağlayan baz istasyonlarını dünyada üretebilen sadece 5 tane ülke var. Bir tanesi Türkiye Cumhuriyeti. Süpersonik hıza erişebilen jet motorlu İHA ve SİHA'lar üretebilen dünyada sadece 4 tane ülke var. Bir tanesi Türkiye Cumhuriyeti. Bor dünyada en fazla Türkiye'de çıkıyor. Bordan boraks dediğimiz bir malzeme üretiliyor. Tank gibi zırhlı araçların dış yüzeyinde, can yeleği gibi koruyucu ekipmanlarının içerisine kullanılan ana materyal. Bu boraksı dünyada üretebilen sadece 3 tane ülke var. Bir tanesi Türkiye Cumhuriyeti” dedi.

Gezeravcı, “Dünyada bir havalimanında eş zamanlı iniş kalkış operasyonunu 3 aylı pistte yapabilen sadece bir tane havalimanı vardı. Nisan ayının sonunda Türkiye'de İstanbul Havalimanı'nda 3 aylık pistten eş zamanlı bu operasyonu gerçekleştiren 2. ülke oldu. Türkiye Cumhuriyeti olarak. Son olarak kendi üretmiş olduğu SİHA'sını süpersonik hıza ulaşabilen jet motorlu SİHA'sının kanadında taşıdığı görüş ötesi hava - hava füzesini kullanarak havada başka bir hedefi vuran dünyada tek bir ülke var. Bu da Türkiye Cumhuriyeti. Dolayısıyla uzaya gelene kadar bu memleketin sınırları içerisinde bu memleketin evladının elinden çıkmış daha nice başarı hikayeleri var. Yeter ki objektif bir ülkede bakmayı görmeyi bilelim” dedi.

Gezeravcı, “Bir diğer önemli hedef Ay Araştırma Programı. Biz 2027 yılının ilk çeyreğinde Ay'a ulaşma noktasına bir hedef koymuş durumdayız. 2 kademeli bir hedef. Birinci kademede kendi etrafında ve dünyanın etrafında dolaşımına devam eden ay yüzeyine dünyadan sağlıklı bir fırlatma ve doğru bir seyrüseferle göndermiş olduğumuz roketi sert iniş yaptıracağız. Bu ilk görevden elde ettiğimiz çıkarımla hemen ardından hali hazırda birinci görevin bitmesini beklemeden devam ettirdiğimiz bilimsel objenin gönderilmenin ikinci görevde gerçekleştireceğiz. Ama bu görevde farklı olan ne? Bu kez yüzeye yine kendi üretmiş olduğumuz hibrit yapılı motorla yumuşak iniş yaptıracağız objeyi. Ardından da ay yüzeyinde araştırmalara başlayacağız” ifadelerini kullandı

YILMAZ: ODAĞIMIZDA GÖKYÜZÜ VE YILDIZLAR VAR

YTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz da “Bugün burada, Davutpaşa’nın kalbinde, asırların tanığı olan Tarihi Hamam’ın kubbesi altındayız. Bir zamanlar imparatorluğun orduları sefere çıkmadan önce burada hazırlanırdı. Bugün ise biz, bambaşka bir sefere hazırlanıyoruz. Bilimin ve teknolojinin seferine. Mekan tarihi ama vizyonumuz çağın ötesi. İşte yıldızlı olmak tam olarak budur, köklerden göklere uzanabilmektir. Üniversitemizin isminde çok kıymetli bir emanet taşıyoruz. Yıldız. Bizim adımızda yıldız varken, hedeflerimizin yeryüzüyle sınırlı kalması elbette beklenemez. Odağımızda gökyüzü ve yıldızlar var. Bugün aramızda bulunan ülkemizin uzaya giden ilk astronotu Alper Gezeravcı da bu bakış açısının yaşayan bir kanıtıdır. Uzay çalışmaları, roket sistemleri, aviyonik teknolojileri bunların hepsi planlama, strateji, kararlılık ve istikrarlı bir çalışmayla mümkün olur. Bizler, ekip arkadaşlarımızla birlikte bu stratejinin mutfağında çalışıyoruz. Bu mutfaktan size çok net bir mesaj vermek istiyorum. Yıldız Teknik Üniversitesi, Türkiye’nin Ar-Ge ve inovasyon üssüdür” dedi.